Güney Ege Oluşturulan Rota
- A
- Xanthos ve Letoon Antik Kentleri
- MUĞLA, Seydikemer
Kuruluşu MÖ 1200’lere tarihlenen Xanthos (Antalya) Likya Birliği’nin başkenti, Letoon (Muğla) ise politik ve dini merkezi... UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde üst sıralarda yer alan Likya’nın unutulmaz kentlerinden olan Xanthos ve Letoon antik kentleri görülmeye değer bir arkeolojik alan...
Tarihin uzun koridorlarında unutulmaya yüz tutmuş en acılı olaylardan birine maruz kalmış Xanthos halkı, savaştığı düşmanlarına teslim olmamak için özgürlüğü uğruna umutsuzlugun ötesinde bir seçim yaparak tarihte iki defa topluca intihar etmiş. Herodot, Xanthosluların Pers komutanı Harpagos’a karsı MÖ 545 yılındaki savaşını şöyle anlatıyor: “Pers ordusu, basında komutanları olduğu halde Xanthos Ovası’na indiği zaman, Xanthoslular bitmez tükenmez kuvvetlere karşı az sayı ile dövüştüler, yiğitlikte nam saldılar, ama yenildiler, kentlerine geri atıldılar, kadınları, çocukları, hazineleri ve köleleri kaleye doldurdular. Alttan, yandan ateşe verdiler. Öyle ki yangın kaleyi yerle bir etti. Bundan sonra birbirlerine korkunç yeminlerle bağlanarak düşmana saldırdılar ve Xanthos’ta oturanların tümü de savaşarak öldüler.” Halk, MÖ 42 yılında Xanthos’u işgal eden Brutus’a da aynı karşılığı vermiş. Likya akropolünü yerle bir ederek Xanthosluları kılıçtan geçiren Brutus’a teslim olmamak için yine topluca intihar etmişler. Hatta kucağında çocuğu ile bir kadının ateşe atladığını gören Brutus çok üzülmüş ve askerlerine, Xanthosluları kurtaranları ödüllendireceğini söylemişse de çok geç kalmış.
Demir çağında, Anadolu’nun en önemli kültür merkezlerinden biri olan Likya medeniyetinin günümüze kadar ulaşmış en nadide mimari örneklerini sunar Xanthos ve Letoon. Halikarnas Mozolesi’nin ilham kaynagı olan muhtesem Nereid Anıtı’nın büyük bir kısmı British Museum’da sergilenmekte. Likya Birliği’nin federal tapınak merkezi olan Letoon Antik Kenti’nde bulunan Apollon tapınağının yakınlarında MÖ 337 yılına ait bir yüzünde Aramice, diğer yüzlerinde ise Grekçe ve Lykçe yazılı bir kitabe bulunmuş. Üç dilli kitabe, Likya dilinin çözülmesinde önemli rol oynamış. Likya; Anadolu, Yunan, Roma ve Bizans medeniyetlerinin eşsiz birleşimini yansıtır. Bunun en güzel örneğini Letoon Antik Kenti’nde görebilirsiniz. Kente adını vermiş Leto tapınağı ile Artemis ve Apollon tapınakları, iyi durumda olan Roma tiyatrosu ile Bizans kilisesinin varlığı, medeniyetlerin Letoon’da nasıl ahenkle birleştiğinin kanıtı.
Devamını Gör
- Nasıl
Giderim ?
- B
- Pınara Antik Kenti
- MUĞLA, Seydikemer
Anıtsal tarzda bir mimariye sahip Pınara Antik Kenti Seydikemer'in Minare Mahallesi'nde bulunuyor. Kent ilk demokratik federasyon olma ünvanını taşırken; hepsi görülmeye değer antik tiyatrodan lahit mezarlara birçok farklı mimari yapıyı barındırıyor. Pınara Likya'nın en önemli kentleri arasında yer almış. Öyle ki Pınara Likya Birliği Meclisi’nde üç oy hakkına sahip altı kentten biri.
Pınara’nın doğal kayalıkları, dönemin marifetli taş ustaları tarafından incelikle işlenmiş ve sonradan bu kayalıklar kentin önemli kurucularının mabedi haline gelmiş. Günümüzde bu yapılar adeta sanatsal bir şekle bürünmüş. Antik kente yaklaşıldığında yukarı akropolün sarp yamacında kayaya oyulmuş yüzlerce kaya mezarı dikkat çekiyor. Kent hamam, tiyatro, agora, odeon, kaya mezarları ve iki akropolden oluşuyor.
Devamını Gör
- Nasıl
Giderim ?
- C
- Tlos Antik Kenti
- MUĞLA, Fethiye
Seydikemer’in Yaka Mahallesi'nde bulunan Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Tlos Antik Kenti, Likya medeniyetinin altı önemli kendi arasındadır. Kentin girişindeki akropol, doğaya hakim görüntüsü ile etkileyicidir. Akropolün tepesinde sur duvarlarından da kalıntılar görülür. Tlos Kalesi'ne çıkarken dikkat çeken kaya mezarlarından en önemlisi kanatlı at Pegasus’un, üç başlı canavar Chimera ile savaşırken resmedildiği Bellerephontes’e ait mezar anıtıdır.
Ayrıca Kilya'nın spor kenti olarak bilinen antik kentte stadyum, hamam, Likya duvar kalıntıları, altı kemerli kapısı ayakta olan agora, tiyatro ve kilise kalıntıları yer alır. Altı kemerli kapısı ayakta olan kent agorasının güneyinde Roma Dönemi surları görülmektedir. Tlos’un ayakta olan önemli yapısı tiyatrosudur.
Neolitik dönemden Demir çağına kesintisiz yerleşim olduğu görülen Tlos, arkeolojik, kültürel, dini ve ekonomik açıdan bölgenin parlayan yıldızı konumundadır. Hititlerin yazılı kaynaklarında yer alan, Hristiyanlık tarihi açısından da önemli bir psikoposluk merkezi olan Tlos, Osmanlı Dönemi izlerini de taşır.
Devamını Gör
- Nasıl
Giderim ?
- D
- Kaunos Antik Kenti ve Kaya Mezarları
- MUĞLA, Köyceğiz
Miletos'un ikiz çocuklarından Kaunos tarafından kurulan Kaunos Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Kaunos arkaik, klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemleri yerleşimlerine ev sahipliği yapmış. Günümüzde Köyceğiz'in Çandır Mahallesi'nde bulunan antik kentin kalesinden bakıldığında Ortaca ilçesi sınırlarındaki Dalyan'ın muhteşem deltası ve şehir manzarası görünüyor.
Tarihin babası Herodot’a göre Kaunoslular Karia’nın eski halklarındanmış ama kendilerini Giritli sayıyorlarmış. Coğrafyacı Strabon ise Kaunos kentinde tersane ve ağzı kapanabilen bir limanın olduğunu yazmış.
Kaunos antik dönemin önemli bir ticaret kentiymiş. Kentin limanı, akropolün aşağısında, bugünkü adıyla Sülüklü Göl olan yerde yer alırmış, ancak zaman içerisinde alüvyonlarla dolarak liman girişinin kapanmasıyla Kaunos eski önemini yitirmiş. O tarihlerde deniz Kaunos’un akropolüne kadar gelirmiş, günümüzde ise deniz seviyesinden 152 metre yükseklikteki tepede yer alıyor. Ayrıca kentte 33 oturma sırası olan tiyatro, bazilika tipi kilise, Roma hamamı ve tapınak kalıntıları bulunuyor.
Bolluk ve bereket tanrıçası Demeter, Kaunos’un inanç dünyasında önemliymiş ve tanrıça adına her yıl yalnızca kadınların katıldığı üç gün süren “Bereket Bayramı” düzenlenirmiş.
Kayalıklara oyulmuş Dalyan manzaralı Kaya mezarları ise Kaunos’u diğer antik kentlerden farklılaştırıyor. İlk kez Kaunos’ta görülen tapınak cepheli kaya mezarları Urartu, Frig ve Likya bölgelerindeki kaya mezarı cephe mimarisinden farklı. Kendine has görünümüyle Hellen Tapınağı cephe mimarisini yansıtmakta ve böylelikle diğer kaya mezarı tiplemelerinden uzak. Kayalıkların sağ tarafında altı adet tapınak tipli mezar, kayalara bir heykeltıraş inceliğiyle oyulmuş. Kaya mezarları tüm ihtişamıyla 2 bin 400 yıldan bu yana geçmişin dilsiz şahitleri... Dalyan Nehri’nden görülebilen Kral Mezarları’nın sırrı, Antik Çağ’da insanların mezar ne kadar yüksekte olursa tanrıya o kadar yakın olacağına olan inanç.
Kaunos Antik Kenti 2014 yılından bu yana UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alıyor.
Devamını Gör
- Nasıl
Giderim ?
- E
- Stratonikeia Antik Kenti
- MUĞLA, Yatağan
Stratonikeia antik dönemde sayısız dövüşten sağ kurtulmayı başarmış gladyatörlerin emekliliklerini yaşamak için seçtikleri şehirmiş. Stratonikeia Antik Kenti UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor. Geç Tunç Çağı’ndan günümüze kadar kesintisiz yerleşime sahne olan kente, MÖ 3. yüzyılın ilk çeyreğinde Seleukos Kralı I. Antiokhos tarafından karısı Stratonike’nin adı verilmiş. Antik döneme ait en büyük Gymnasion (105x267 m) ve Hekate ile Zeus’a ithaf edilmiş iki büyük kutsal alana sahip tek şehir devleti.
Stratonikeia Antik Kenti; Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma,Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerine ait yapı ve kent dokusunun birlikte görülebileceği nadir yerlerden biri. Kapladığı 7 kilometrelik alanla, dünyanın mermerden inşa edilmiş en büyük kentleri arasında yer alıyor. Antik döneme ait gymnasion, bouleuterion, tiyatro, hamam, kent kapısı ve çesme gibi anıtsal yapılarının yanında, köy meydanı, Beylikler Dönemi hamamı, Şaban Ağa Camii, Osmanlı Çeşmesi, ağa evleri gibi Türk mimarisi açısından önemli örneklere sahip olan antik kent; insan yapımı anıtsal ihtişam ile doğal çevrenin güzelliğini bir arada barındırıyor."
Devamını Gör
- Nasıl
Giderim ?