"Saklıkent Kanyonu” ölmeden önce görülmesi gereken yerlerden… Kayalar içerisinden fışkıran buz gibi sular sizi yaz sıcağında bile üşütecek.
Rivayete göre bir çoban, keçisini kaybeder ve aramaya koyulur. Arama sonunda keçisini bulmakla kalmaz ve kanyonun serinliğinde dinlenen keçinin keşfettiği Saklıkent’i doğa tutkunlarına hediye eder.
Güneş ışınlarının ulaşamayacağı kadar dar ve dik olan 18 km uzunluğundaki kanyonun yaklaşık 6 km’si yürüyüş için uygun. Daha ilerisine gidebilmek için profesyonel dağcılık ekipmanlarına ihtiyaç duyuluyor. Yürüyüş yapılacaksa bir rehber eşliğinde ve plastik ayakkabılar ile yola çıkmak şart. Konforlu ve güvenli bir gezi için ufak ama önemli bir ayrıntı…
Yürüyüş kanyon yamacına yerleştirilmiş tahta köprü üstünde başlıyor. Köprünün altından coşkun bir şekilde akan Karaçay’ın açık yeşile çalan pırıl pırıl kaynak suyunun rengi büyüleyici güzellikte…
Buz gibi suyun içerisinde kanyon yürüyüşü yetmedi diyen macera severler için her mevsim coşkuyla akan Karaçay’da rafting yapma imkanı bulunuyor. Tekli veya grup halinde kullanılabilen botlarda unutulmaz bir deneyim yaşamak mümkün... Rafting turu sonunda çamur banyosuna da deneyimlenmeli.
Macera dolu saatler geçirdikten sonra dinlenmek için suyun üzerinde lokantaların yer sofralarında taze alabalık veya Fethiye yolu üzerinde sağlı sollu sıralanan kır lokantalarında köy yemekleri yemek tercih edilebilir.