UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde 1988 tarihinden beri yer alan Hierapolis Antik Kenti ve Pamukkale Travertenleri yüzyıllardır çeşitli medeniyetler tarafından çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiği söylenen sularıyla şifa ve güzellik merkezi olarak tanımlanmış. Antik kent ve travertenleri tam anlamıyla gezmek istediğiniz takdirde 1 gün yetersiz kalabilir. 3 girişi olan alana, antik kente giriş yapan kuzey ve güney kapılarından veya doğrudan travertenlere yönelen kapıdan giriş yapabilirsiniz.
Hierapolis Antik Kenti, Pamukkale travertenleri ile bütünleşmiş bir şekilde ve hemen travertenlerin üst alanında yer alıyor. "Kutsal Kent" anlamına gelen Hierapolis Antik Kenti, hamam yapıları, Hz. İsa'nın 12 havarisinden Aziz Phillippus'un mezarı, nekropolü, gymnasiumu, dönemin en büyük agorası, muhteşem bir manzaraya şahit olacağınız antik tiyatrosu ve hamamları ile keşfedilmeyi bekliyor. Ayrıca 2013`te bulunan, antik dünyada "ölüler ülkesine geçiş kapısı" olarak kabul edilen ve Pamukkale traverten havuzlarının oluşmasını sağlayan termal suların orijinal kaynaklarından biri olan Plütonium`u (Cehennem Kapısı) keşfedebilirsiniz.
Kentin nekropolü oldukça büyüktür ve çeşitli mezar yapıları görülür. Tekstil sanayiinin merkezi olan Denizli'deki bu kentin nekropolündeki Tüccar Flavia Zeuxis'in Anıt Mezarı'nda yer alan Grekçe yazıt detayda (MS 1. yy) Hierapolis'te üretilen dokuma ürünlerini (halı, kilim, kumaş vb.) Efes Limanı'na götürdüğü ve ürünlerin gemilerle Akdeniz havzası ülkelerine sevk edildiği yazar. Bu yazıt Denizli'deki tekstil kültürünün ne kadar eskiye dayandığına dair ilginç bir örnek olarak ziyaret edilebilir.
Hierapolis denildiği zaman akla gelen ilk yapılardan biri Grek tiyatrosu tipinde yamaca yaslanmış 300 ayaktan oluşan görkemli Antik Tiyatro'dur. Tiyatronun sahnesinde figür kabartmaları görülür.
Hierapolis'i diğer antik kentlerden ayıran kıymetli bir özellik de Kleopatra'nın içerisinde yüzdüğü söylenilen Antik Havuz'dur. Havuzda yaz-kış 38 derece sıcaklıktaki sularda antik kalıntılar arasında yüzmenin keyfine varabilirsiniz.
Pamukkale travertenleri ise antik kentin hemen yamacında yer alır. Bembeyaz görüntüsünü Çaldağı'nın güney eteklerinden gelen kalsiyum oksit içeren sulara borçlu. Yaz-kış 38 derece sıcaklığa sahip olan sular eşi benzeri olmayan turkuaz havuzlarıyla her mevsim çeşitli ülkelerden milyonlarca turisti travertenlerde yürümeye davet eder. Ancak travertenlerde ayakkabılarınızla yürümek yasak olduğu için ayakkabılarınızı koyabileceğiniz bir çantayla gelmeyi unutmayın.
Ayrıca Pamukkale travertenlerinin hemen aşağısında yer alan "Koca Çukur"dan da Pamukkale travertenlerini farklı bir açıdan seyretme olanağı bulabilirsiniz.