Aydın’ın Söke ve Muğla’nın Milas ilçelerinin sınırında yer alan Bafa Gölü ile Herakleia Antik Kenti’nin kucaklaşması bölgenin en can alıcı güzelliklerinden biri... Bafa Gölü’nün kıyılarında kurulmuş Prehistorik Dönem’den izler taşıyan bu açık hava müzesi ziyaret edenleri her zaman büyülemiş.
Herakleia, Ege Denizi’nde bir liman kenti iken Büyük Menderes’in taşıdığı alüvyonlar Latmos Körfezi’nin iki ucunu birleştirerek Bafa Gölü’nü oluşturunca kent eski önemini yitirmeye başlamış. Kent bugün Milas’a 39 km uzaklıktaki Kapıkırı Köyü içerisinde kalıyor. Coğrafi olarak İonya ile Karia sınırında hatta İonya bölgesinde yer almasına rağmen karakter ve tarihi geçmişiyle tipik bir Karia şehri olarak kabul görmüş. Kent, adını ünlü mitoloji kahramanı Herakles’ten almış.
MÖ 1. yy’da denizle ilişkisinin kesilmesi üzerine eski önemini kaybeden Herakleia ulaşımdaki güçlük nedeniyle Hristiyan keşişlerin bir gizlenme yeri olmuş. Bu bölgede birçok manastır ve kaya kovuklarına oyulmuş çilehaneler yapılmış. Bu ibadethanelerde doğal kayaların üzerine işlenmiş benzersiz freskleri görmek mümkün. Bizans Dönemi’nde piskoposluk merkezi olan Herakleia Hristiyanlar için önemli bir ibadet merkezi olmuş. ünümüzde ise ancak yedi büyük manastırın varlığı bilinmekte ve sadece Paulos ile Yediler Manastırı’nın yeri saptanabilmiş. Manastır ve çilehanelerde doğal kaya üzerine işlenmiş freskleri mutlaka görmelisiniz.
Aynı zamanda Ülkemizin ve dünyanın önemli kuş gözlem alanlarından birisi olan Bafa Gölü, 208 kuş türüne ev sahipliği yaparak Latmos Körfezi’ne ve Herakleia Antik Kenti’ne ayrı bir güzellik katıyor.