Yaz aylarında gezebileceğimiz alternatifler çok gibi görünse de kış aylarında da Güney Ege’de gezebileceğimiz bir çok alternatif var. Kış bitmeden seyahatinizi planlayabilir, hafta sonu kaçamağınıza gezi programı düzenleyebilirsiniz. Şimdiden keyifli vakit geçirmenizi dileriz.
Eğer sadece bir doğa havası alayım, huzurlu vakit geçireyim diyorsanız aşağıda belirttiğimiz yerleri seyahat planınıza ekleyebilirsiniz.
Ege Bölgesi’nin en büyük gölü… Bir yanı Aydın-Didim’e diğer tarafı Muğla-Milas’a dayanan bu gölde harika bir cevher yatıyor. Coğrafyası, doğası, tarihi ve arkeolojik hazineleriyle bu mistik göl, bir kere gidildiğinde huzur dolduğunuz bir yere dönüşen ve tekrar tekrar gitmek isteyeceğiniz bir seçenek olabilir.
Beşparmak Dağı’na doğru, sizi adeta büyüleyecek yuvarlak kayaların arasında gezerken göl manzaralarına doyamayacağınız yürüyüş rotalarını takip edebilir, Herakleia Antik Kenti kalıntılarına tanık olacağınız evlerden geçerken yerel halkla rastlaşabilirsiniz. Güne Bafa’da başladıysanız tamamen doğal, katkısız el emeğiyle hazırlanan köy kahvaltısı veren küçük işletmelerde leziz bir kahvaltıyla gezinize başlayabilirsiniz. İsterseniz sandal gezisi yapabilir, isterseniz sahilde oturup manzaranın keyfini doyasıya çıkarabilirsiniz. Size her açıdan iyi gelecek bu yerde gün batımına da şahit olmanızı tavsiye ederiz. Günü batırırken karşılaştığınız güzellikten dolayı bize teşekkür edeceksiniz!
Yaz hareketliliğinden sıyrılmış, dingin ve sakin bir doğal güzellik barındıran Güvercinada Kalesi’ni kış aylarında hiç gezdiniz mi? UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklenen, 16. yüzyıldan kalan tarihi esintiler ve doğal güzellikler ile dolu bu kaleyi seyahat planınıza eklemenizi öneririz.
Kuşadası merkezden yürüyerek ulaşabileceğiniz, girişi ücretsiz bu kalede, büyük bir balina iskeleti ve Osmanlı kalyonlarının küçük maketleri ile karşılaşacaksınız. Dinlenmek ve bir çay içmek için harika bir durak olan Güvercinada Kalesi’nde hem tarihte yolculuk yapabileceğiniz hem de kış ayının sakinliğini bulabileceğiniz harika bir gezintiye çıkacaksınız.
Yayla havası diye bir kavram vardır, bilir misiniz? Eğer sürekli kapalı ortamda çalışıyor veya uzun bir süre kapalı havaya maruz kalıyorsanız bir yayla havası alarak gününüzü keyifli hale getirebilirsiniz. Bir de o yaylaya teleferik ile ulaşıyorsanız, karşılaştığınız manzara gözlerinizi ve ruhunuzu şenlendirebilir!
Denizli merkezindeki Bağbaşı Kent Ormanı, teleferikle 6 dakikada Bağbaşı Yaylası’na ulaşabileceğiniz alanda yer alıyor. Teleferikten çıkarken muhteşem bir doğaya tanık oluyorsunuz. Yaylaya çıktığınızda konaklamaya uygun bungalov evlerinde kalabilir, seyir teraslarında manzarayı arkanıza alarak fotoğraf çekilebilir, restoran ve kafelerde dinlenebilirsiniz.
Eğer bir antik kent gezintisi yapmak istiyorsanız, aşağıdaki lokasyonları seyahat planınıza ekleyebilirsiniz.
Didyma Antik Kenti ve Apollon Tapınağı
Dünyanın en önemli kehanet merkezlerinden biri… Tüm sanatların, müziğin, güneşin, şiirin ve ateşin tanrısı, kehanet yapıcı ve bilici tanrı Apollon onuruna inşa edilen Apollon Tapınağı’yla daha önce tanışmadıysanız, sizi farklı bir yolculukta hissettirecek bu değerli antik kenti seyahat planınıza dahil edebilirsiniz.
Burayı gezebilmek için en az 2 saat ayırmanızı ve seyahat etmeden önce göreceğiniz tarihi kalıntıların size anlam kazandırabilmesi için öncesinde tarihi ve arkeolojik bilgiler hakkında araştırma yapmanızı öneririz.
Apollon Tapınağı'na müze kartınız ile ya da ücretli giriş bileti alarak girebilirsiniz.
Yüzlerce yıllık bir geçmişe sahip antik kalıntıları kıskanacağınız bir güzelliğe hazır mısınız?
Hem huzur dolu havası hem de her köşesinde karşılaşacağınız doğal güzelliği ile Muğla’nın mutlaka görülmesi gereken ilçesi Datça’da bulunuyor Knidos. Herkesin bir gün yolunun Datça’dan geçeceğine inanıyoruz. Knidos Antik Kenti de bu yolculuklarda özellikle seyahat programına dahil edilmesi gereken bir cevher.
MÖ 4. yüzyılda kurulmuş ve Bizans Dönemi'nde zengin bir liman şehri olarak önem kazanmış bu kenti bir yanınızda denizden gelen rüzgarı hissederken antik döneme ait kalıntılar eşliğinde gezeceksiniz. Kış aylarında olmasının bir avantajı da daha sessiz ve sakin olması.
Döneminin en zengin antik kentlerinden, MÖ 3. yüzyılın ortalarında Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından karısı Laodike adına kurulmuş, her köşesinde farklı bir tarihi dokuyu barındıran Laodikeia Antik Kenti, görülmeye değer antik kentlerden biridir.
Denizli merkezden 15-20 dakikalık bir zamanda ulaşabileceğiniz bu antik kent, Hristiyanlığın ilk 7 kilisesinden birine sahip.
Antik kentte giriş ücreti ya da müze kartınız ile girebilirsiniz. Bu tarihi zengin antik kente seyahat etmeden önce araştırma yapmakta fayda var.
Eğer canınız gezmek yerine bir spor yapmak istiyorsa: Evet, bu isteğinizi de karşılayacak çok güzel önerimiz var.
Kış sporlarına ilginiz varsa veya yeni bir aktivite denemek istiyorsanız size günübirlik harika bir aktivite önerimiz var. Denizli’nin Tavas ilçesinde bulunan kayak merkezinde arkadaşlarınızla ya da ailenizle harika bir gün geçirebilirsiniz.
Kayak merkezinde, yeme-içme ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz olanaklar mevcut. Kayak yapmak için profesyonel kayak eğitmenlerinden eğitim alabilir, kayak takımı kiralayabilirsiniz.
Mevsimsel hizmet veren tesise gitmeden önce, sitesinden faaliyette olup olmadığını kontrol etmenizi öneririz.
İçinizde keşif arzusu olduğu sürece mevsimlere göre değil, yeni yerler görme arzusu ile yola çıkacağınız bir hayatı benimseyin! Siz de bize katılıyorsanız önerdiğimiz yerleri, seyahat programınıza mutlaka ekleyin. Güney Ege Tanıtım Portalımızda bu lokasyonları ekleyerek kendi rotanızı oluşturabilir, seyahat programına istediğiniz ekstra lokasyonları da ekleyebilirsiniz.
Maviye, yeşile, tarihe ve binbir doğal güzelliğe tanık olacağınız seyahatinizde daha keşfedecek çok şey var!
İyi Seyahatler.